14 Temmuz 2004Paul Brown, Çevre Muhabiri
Atmosferde 55 milyon yıldır olmadığı kadar çok karbondioksit gazı var; bütün gezegendeki buzları eritip Londra, New York, ve New Orleans gibi şehirleri sular altına almaya yetecek kadar. Bu, hükümetin baş bilimsel danışmanı Sir David King tarafından yapılmış olan uyarı.
Sir David King, Başbakan’ın “gayri resmi temsilcisi” olarak Rusları Kyoto Protokolü’nü imzalamaları için ikna etmek üzere gittiği Moskova’dan dönüşte yaptığı konuşmada, en son bilimsel bulguların en kötü tahminleri desteklediğini söyledi.
Antarktika’daki 3 km derinliğindeki buz kütlesinin, 800,000 yıllık iklimi kayıtları, atmosferdeki karbon dioksit gazı ile gezegendeki sıcak ve soğuk dönemler arasındaki doğrusal ilişkiyi gösteriyor.
İklim kayıtları açısından kritik olan unsur, kutuplardaki ve buzullardaki buz miktarıdır. Kayıtlar deniz seviyesinin 12,000 yıl önce buzul çağının doruğunda, bugünkü seviyesinin 150 metre altında olduğunu gösteriyor. “Buzları son hız erittiğimizi göz önüne alacak olursak, büyük şehirlerimizi deniz kıyılarına inşa etmiş olmamızın pek akıllıca olmadığını düşünmek yerindedir.”
“Şu andaki eğilim doğrultusunda Londra, New York, ve New Orleans gibi şehirler ilk gidecekler arasındadır”
“Buz erimesi nispeten ağır bir süreçtir, fakat artık hızlanıyor. Grönland buz örtüsü yok olduğunda deniz seviyesi altı-yedi metre yükselecek; Antarktika eridiğinde bir 110 metre daha yükselecek” dedi.
3 km derinliğindeki Antarktika buz çekirdeğinin kayıtları, buzul çağı sırasında atmosferdeki karbondioksitin 200 ppm (parts per million - milyonda partikül adedi) civarında olduğunu, sıcak devrelerde ise tekrar başka bir buzul çağına geçmeden önce 270 ppm civarına ulaştığını gösteriyor. Bu seyir o dönemde defalarca tekrar etmiş, fakat daha sonra insan müdahalesi işin içine girince kırılmış.
Atmosferdeki karbon dioksit 1990 larda 360 ppm’e ulamış, şimdi ise yılda 3 ppm’lik bir artış oranı takip ederek 379 ppm’e çıkmış durumda. Bu seviye, 55 milyon yıldır - yani atmosferdeki fazla ısı yüzünden gezegende hiç buz olmadığı zamanlardan beri görülmemiş bir şey.
“Son 5,000 yıl içinde uygarlığın karşı karşıya geldiği en ciddi problemin ilklim değişikliği olduğu konusunda en ufak bir şüphem yok” sonucuna varıyor.
Çin ve Japonya’yı da ziyaret edecek olan Sir David’in konuşması, öğrencilerde iklim değişimi bilincini yükseltmek amacıyla Kuzey Kutbu’nda bulunan Cape Farewell’e yapılacak bilimsel bir gemi seferinin başlatılması sırasında yapıldı. Gemi, Southampton Üniversitesi’nin de desteğiyle okyanus akımlarını da inceleyecek. Özellikle de Kuzey Avrupa’yı ısıtan, ancak Kuzey Atlantik’ten eriyen buzlar sayesinde gelen fazla miktardaki taze su yüzünden ısınması yavaşlayan Gulf Stream akıntısının kaderinin ne olacağını…
Dr. King Tanzanya’daki Kilimanjaro Dağı’ndaki gibi buz örtülerinin peş peşe gelen ısınmalara rağmen nasıl yüz binlerce yıldır varolduklarını, fakat artık önümüzdeki 30 – 40 yıl içinde yok olmalarının beklendiklerini anlattı.
Olabilecek krizin boyutlarının farkındalığı, Ocak ayında iklim değişikliğinin global terörizmden daha büyük bir tehdit olduğunu söylemesine neden olmuş. “Ilıman dönemden uzaklaşarak insanoğlunun gezegende varolduğundan beri ilk kez tecrübe edeceği sıcak döneme doğru geçiyoruz.”
Dr. King Geçen yaz Avrupa’da 25,000 kişinin ölümüne sebep olan sıcakların terörizmden daha fazla insanı öldürdüğünü, buna rağmen bu konuya olan ilginin terörizmin yanında hiç kaldığını söyledi.
Başbakan kendisini G8 Zirvesi öncesi hükümetlerle görüşerek iklim değişikliği konusunda acil olarahk arekete geçme gerekliliği, yenilenebilir enerji ile ilgili araştırma ve geliştirme yapmanın aciliyeti ile ilgili hükümetleri ikna etmekle görevlendirmişti. Hava sisteminin ağır tepki vermesi konusunda uyarılar yaparak, halihazırda bulunan karbon dioksit yüzünden önümüzdeki 30-40 yıl boyunca iklim ısınmasına maruz kalacağımızı, dolayısıyla Thames Barrier gibi etkili sel setleri ve korumalarının çoğaltılması gerektiğini belirtti.
Sir David King, 55 milyon yıl önce gezegende buz olmadığı için atmosferde ne kadar karbon dioksit bulunduğunu bilmenin imkânsız olduğunu, fakat muhtemelen “bizi bekleyenden” ancak biraz daha fazla olduğunu söyledi.
Sir David King’e destek de dün gece Çevre Bakanı Margaret Beckett’in, Yeşil Birliği’nde (Green Alliance) AB’nin iklim değişikliği için sürdürdüğü kampanyanın önemiyle ilgili yaptığı konuşmayla geldi.
Beckett “İklim değişikliği Avrupa’nın liderlik göstermesinin şart olduğu en önemli çevresel konudur. Elbette ki başkalarını da bize katılmaları konusunda ikna etmemiz gerekiyor, iklim değişikliği konusunda uluslararası görüşmelere daha fazla hız vermeliyiz. Her şeyden önemlisi, ülkelerin çevre ve ekonomi arasında bir seçim yapmaları gerekmediğini göstermek zorundayız. Biri için diğerini feda etmek gerekmez, her iki husus birbiriyle bağdaşmanın ötesinde birbirini geliştirecek özelliğe sahip” dedi.
Beckett hükümetin 2010 ve ötesi için başlıca tüm çevresel konularla ilgili çok ciddi hedefler belirlediğini söyledi ve “Fakat bu taahhütleri yerine getirmek için gelişmeleri çok daha dikkatle değerlendirmek ve çok daha dikkatli adımlar belirlemek gerekiyor” dedi.
Ayrıca AB kurallarının tüm birlik içinde daha tutarlı uygulanması gerektiğini belirtti.
Çeviren: Nuşin Odelli
http://www.guardian.co.uk/print/0,3858,4970373-110970,00.html